Blog

GERİATRİ DÖNEMDE SU TÜKETİMİ

  Geriatri dönemde su tüketimi önemlidir. Yaşla bedenin su içeriği azalır. Yetişkinlikte ortalama %60 olan beden ağırlığının su oranı 70 yaşında %53’einer. Yaşlı bireylerde su yetersizliği fizyolojik işlevlerin bozulmasına, hatta hastanelik bir duruma gelinmesine neden olabilir.
  Bedenin su içeriği yaş ilerledikçe azalır. Bu azalma daha çok hücre içi suyun kaybından kaynaklanır. Bunun nedeni aktif hücredeki yaşa bağlı kayıptır. Hücre dışı sıvının miktarında yaşla fazla değişme olmaz. Birey 70 yaşına geldiğinde hücre dışı su miktarı beden ağırlığının %20’sini oluşturur. Hastaneye başvuran yaşlı bireylerin %3,5 ile &,7’sinde su eksikliği (dehidratasyon) gözlenmiştir. Yaş ilerledikçe hastalık riskinin doğal olarak arttığı düşünülürse, su eksikliği hastalıkların ortaya çıkışını hızlandıran faktörlerden biridir. ABD’inde su eksikliğine bağlı oluşan sağlık sorunlarının maliyetinin yüksek olduğu öğrenilmiştir.
 Geriatri dönemde susama duygusunun gelişimi geciktiğinden, su kaybı olmasına karşın kişi su içme gereği duymaz. Bunun nedeni, kanın yoğunluğunun artmasıyla oluşan uyarı sisteminin yaşla azalmış olmasıdır. Daha genç yaşlarda ağız kuruluğu su içme isteği oluştururken hücrelerdeki kayıp nedeniyle yaşlılarda bu isteğin gelişimi yavaşlar. Susama duygusunun gelişmesindeki bu yetersizlikler, yaşlı bireylerde su eksikliğinin oluşumunda önemli rol oynar.
  Yaşla birlikte su eksikliğinin oluşmasındaki faktörlerden biri de, bedenin su ve tuzu boşaltma sistemindeki bozukluklardır. Yaşla böbreklerin yapısında değişiklikler olur. Böbreklerin süzme işlevinden sorumlu hücrelerde yaş ilerledikçe kayıplar olur. Su ve tuzun böbreklerden geri emilmesini sağlayan renin ve aldesteron hormonlarının salınımları azalır. Böbreklerden su atımını düzenleyen antidirütek hormon salınımı da azalır. Böylece yaş ilerledikçe böbreklerden su kaybı artar. Yine yüksek tansiyon nedeniyle diüretik kullanımı gibi durumlar sonucu böbreklerden idrarla su kaybı artar.
  Yaş ilerledikçe deri elastikiyetini yitirdiğinden su ve yağ içeriği azalır. Ayrıca terlemeyi düzenleyen hücrelerdeki kayıplar nedeniyle deri yoluyla da su kaybı artar.
  Yaşla midede oluşan lezyonlar su eksikliğiyle ilerleyerek kusma ve ishale neden olabilmektedir. Benzer olay bağırsaklar için de söz konusudur.  
  İleri derecedeki su eksikliği derinin kuruyarak normal işlevini yitirmesine, derinin ısı denetim işlevinin ve bireyin dengesinin bozulmasına neden olabilmektedir.
  Bu dönemde ilaç kullanımı da fazladır. Su eksikliği ilaçların toksik etkisini artırır. Su eksikliği sonucunda elektrolit dengesi bozulduğundan hastalık komplikasyonları artar. Su eksikliğinin oluştuğu yaşlıların %40 ile 60’ında ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıktığı gözlenmiştir. Yaşlı bireylerdeki ölümlerin %16’sının su eksikliğinden oluştuğu tahmin edilmiştir.
Su eksikliğinin oluşmasında etkili olan faktörlerin başlıcaları;
– Hareketsizlik, görme bozukluğu, depresyon
– İştahsızlık, ağızdan bir şeyler almak istememe
– Diüretik, sakinleştirici ve laksatif kullanımı
– Bedenden su kaybını artıran ishal, ateş, diyabet gibi hastalıklar
– Yüksek protein içeren besinlerin fazla alımının idrar çıkışını artırması
– Gece uygun olmayan ortamda idrar kaçırma korkusu
  Su kaybının arttığı ishal, kusma, ateş gibi durumlarda yaşlıların su alımının artmasına özen gösterilmelidir. Beden sıcaklığının 37 derecenin üstünde her bir derece yükselmesi durumunda ek 1 Lt su alınması gerektiği önerilmektedir.
  Su içeriği yüksek sebze ve meyve ile süt, ayran, taze sıkılmış meyve suyu su gereksiniminin bir kısmını karşılayabilir. Bu tür yiyecek ve içecekler yeterli miktarda tüketilse bile en az yaşlı bireyin 1 Lt su içmesi sağlanmalıdır. Kalsiyum ve magnezyum içeriği yüksek maden sularının normal su yerine içilmesi uygun olur.

  Nudayspa adresimize tıklayarak diğer hizmetlerimizi görebilirsiniz.

Göktürk Diyetisyen ve Soft Göktürk ekibi olarak her zaman yanınızdayız.

Sağlıkla Kalınvu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.