Blog

Besin Alerjisi


BESİN ALERJİLERİNDEN KORUNMA

  Vücudumuz her gün çevresinde bulunan çok sayıda madde ile karşılaşır. Bu maddeler ağız, burun, gözler, akciğer olmak üzere çeşitli yollardan vücudumuza girer. Vücudumuz bu maddelerin önemli bir kısmını özellikle besinleri işleyerek kullanır ve geriye kalan artıkları dışarı atar. Bazı maddeler ise insan vücuduna zarar verecek niteliktedir ve vücuda alındıktan sonra yok edilmeleri için yoğun bir çalışma yürütülmektedir.

Amerika Hastalık Koruma ve Kontrol Merkezi (CDC)’nin raporuna göre besin alerjileri, görülme sıklığı artan bir halk sağlığı problemidir…
Alerjik reaksiyon görülme sıklığı her geçen gün artmakla birlikte reaksiyonların tam olarak tanımlanamaması ve kişilerin reaksiyonlarının besin alerjisine ait olduğunun farkına varamaması, besin alerjilerinin prevelansı konusunda kısıtlı bilgi sağlamaktadır. Amerika Hastalık Koruma ve Kontrol Merkezi (CDC)’nin raporuna göre besin alerjileri, görülme sıklığı artan bir halk sağlığı problemidir. Çocuklardaki besin alerjisi görülme oranı bu rapora göre yaklaşık olarak %8 düzeyindedir ve son dönemlerde besin alerjileri geçmişe oranla %18 düzeyinde artmıştır.

  Besin alerjilerinin patofizyolojisini incelediğimizde;

  Bebekler doğumdan itibaren alerjenlerle karşılaşmaya başlar. Çevresel ve genetik etmenler, atopik kişinin alerjik bir fenotip göstermesine yol açmaktadır; ancak ne zaman ve nasıl alerjik olayların tetiklendiği bilinmemektedir. Anne rahminde duyarlanmanın başlayabileceği ileri sürülmektedir. Hatta sezaryenle doğan bebeklerin, normal doğan bebeklere göre bağırsak mikrobiyotaların farklı olduğu ve bu nedenle bu bebeklerde besin alerjisi gelişme riskinin daha yüksek olduğu       bildirilmektedir. Alerjik hastalıkların ortaya çıkışında genetik yatkınlığın olduğu ve birinci derece akrabalarda alerjik hastalığın görülme riskinin arttığı bildirilmiştir.

  •   Besin alerjilerinden korunmak için en az 6 ay süreyle sadece anne sütü ile beslenme önerilmeli ve erken ek besine geçiş önlenmelidir. Yapılan birçok çalışmada anne sütüyle beslenen çocukların beslenmeyenlere göre alerjik hastalık geçirme riskinin daha düşük olduğu belirtilmiştir. Riskli bebeklerin annelerine fındık, fıstık, ceviz ve badem gibi alerjen besinleri tüketmekten kaçınmaları ve gerek görülmesi halinde yumurta, inek sütü ve balık gibi besinleri de diyetlerinden çıkarmaları önerilmelidir. Yine yüksek risk altında olduğu belirlenen bebeklere bir yaşına kadar süt ve ürünlerinin, iki yaşına kadar yumurtanın, üç yaşına kadar da balık, fıstık ve fındık gibi yağlı tohumların tükettirilmemesi gerektiği bildirilmektedir. Her ne kadar henüz net kanıtlar olmasa da, alerji gelişen bir bebek eğer sadece anne sütü alıyorlarsa; anne besin eliminasyonuna tabi tutulabilir. Annenin diyetine uyumunda sorun varsa veya alerjen ortadan kaldırılamıyorsa; bu durumda özel Formulaların kullanılması önerilebilir. Atopik annelerin bebeklerinde gebelik ve emziklilik dönemleri boyunca besin alerjisi görülme sıklığını azaltmak için hipoalerjenik diyet önerilmektedir.
    Tuğba Altın
  • Gıda Mühendidi
    Gokturk Diyetisyen

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.