DEPRESYON VE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ
Blog

DEPRESYON VE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ

DEPRESYON VE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ

DEPRESYON VE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ Psikiyatrik hastalıklar arasında en yaygın olarak görülen hastalıklardan biri depresyondur. Dünya genelinde tüm yaş gruplarının etkilenmesi hastalık yükünün artmasına neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünya çapında en acil sağlık sorunlarını sıraladığı listede depresyonu 4. Sıraya koymuştur. Etiyolojisinde genetik etmenler, psikolojik etmenler, biyolojik etmenler yatmaktadır.

Özellikle kadınların depresyondan erkeklere göre daha fazla etkilendikleri belirtilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2020 yılında depresyonun stres ve kardiyovasküler sistem ile ilişkili komplikasyonlarından ötürü ölüme yol açan hastalıklar arasında ikinci sırada yer alacağını ileri sürmüştür. Fakat hala toplumlarda bu sağlık sorununun bir hastalık olarak görülmemesi önemli bir diğer problem olarak problem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde depresyonda olmasına rağmen doğru tanının konulamadığı veya yanlış tanı konularak antidepresanilaç tedavisi alanların sayısının fazla olduğu vurgulanmaktadır. Oysa tedavi edilebilir bir hastalık olan depresyonun ilaç tedavisi ile birlikte psikoterapiyi destekleyen, bireye özgü tıbbi beslenme tedavisinin uygulanması ayrı bir önem taşımaktadır. Depresyonlu bireylere uygulanan tedavinin bir parçası olarak aldıkları antidepresan ilaçların iştah ve vücut ağırlığında artışa neden olduğu görülmektedir. Özellikle son yıllarda depresyonla ilişkilendirilen beslenme yetersizlikleri ve aynı zamanda depresyondan korunma tedavisinde etkin olan bazı makrobesin öğeleri, vitamin ve minerallerin varlığı dikkat çekicidir.

Tıbbi Beslenme Tedavisi

DEPRESYON VE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ

Depresyon ve beslenme birbirini karşılıklı etkilemektedir. Çünkü depresyon bireylerin besin alımını etkilerken, besin alımı da depresyon riskini etkilemektedir. Yeterli ve dengeli beslenme mental sağlığın korunması ve depresyonun önlenmesi açısından önemlidir. Özellikle psikiyatrik hastalarda beslenme yetersizliğine bağlı olarak bazı besin öğeleri yetersizliği görülmektedir. Hastaların beslenme durumlarının düzeltilmesiyle birlikte var olan yetersizliklerin önlendiği ve mental sağlığın iyileştirilmesi sağlanmış olmaktadır. Yine bireyde beslenme yetersizliklerin düzeltilmesi ile beraber hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliği artmış olacaktır.

DEPRESYON VE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ Depresyon durumda iştah durumu etkilenmektedir. Ağırlık durumundan bağımsız olarak iştah durumunun değişmesi, mikro besin öğeleri yetersizlikleri riskini artırmaktadır.

Epidemiyolojik çalışmalar doğrultusunda mikrobesinöğelerinin tüketimiyle depresyon arasındaki ilişki değerlendirildiğinde; özellikle folat, tiamin, magnezyum ve omega-3 yağ asidi gibi mikro besin öğelerinin düzeyinde yetersizlikler görülmektedir. Ayrıca yetersiz sebze-meyve ve balık tüketimi, düşük posa alımı ve yüksek miktarlarda işlenmiş besin tüketimine rastlanmaktadır. Geleneksel diyet alışkanlığı yani sebze, meyve, et, balık ve tam tahıl tüketimiyle majör depresyon arasında negatif ilişki bulunurken, batı diyeti dediğimiz işlenmiş veya kızartılmış besinler, rafine tahıllar ve şekerli ürünlerde depresif belirtiler arasında pozitif ilişki bulunmuştur.

Depresyonun etiyolojisinde beslenme önemli bir rol oynar; çünkü beyin fonksiyonlarının devamlılığı için yeterli beslenmeye gereksinim duyulmaktadır. Bireyin beslenme tarzının kötü olması depresyon için bir risk faktörüdür. Beslenmenin hastalığın tedavisinde oynadığı yardımcı rol yadsınamaz bir gerçektir.

DEPRESYON VE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ

Öğünler düzenli olarak tüketilmeli, az ve sık sık beslenme önerilmelidir.
Diyetlerinde yağ kaynağı olarak doymamış yağ asitlerinden zengin yağlara yer verilmelidir. (Yemeklere zeytinyağı ve kanola yağı, salatalara fındık ve zeytinyağı eklenebilir)
Trans yağ alımı sıfırlandırılmalı veya sınırlandırılmalıdır.
İşlenmiş ve paketli besinler diyetten çıkarılmalıdır. (sosis, hamburger, işlenmiş et, hazır yiyecekler, hazır kek, bisküvi) taze ve doğal besin tüketimi tercih edilmelidir.
Yeterli miktarda sebze, meyve ve kurubaklagillertüketilmelidir.
Vitamin ve minerallerden zengin tam tahıllı ürünler ve yağlı tohumlar tüketilmelidir.
Kaliteli protein kaynaklarının tüketimi sağlanarak (kırmızı et, balık, deniz ürünleri, yumurta, süt, az yağlı peynir, yağlı tohumlar, kurubaklagil) yeterli triptofan alımı sağlanmalıdır.
Günde 500 mg düzeyinde n-3 yağ asidi alımının mentalsağlık üzerinde koruyucu etkileri bulunmaktadır. Haftada 2-3 kez yağlı balık veya haftada bir kez yağlı balık, bir kez normal yağlı balık tüketimiyle birlikte omega-3 içeriği zenginleştirilmiş ürünlerin (yumurta, ekmek, süt) kullanımı önerilmektedir.
Yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Günde 8-10 su bardağı (1.5- 2 L) sıvı alınmalıdır.
Anksiyete durumunda kafein alımından kaçınılmalıdır.
Alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.

Göktürk Diyetisyen ve Soft Göktürk ekibi olarak her zaman yanınızdayız. Sağlıkla Kalın.

  Nudayspa adresimize tıklayarak diğer hizmetlerimizi görebilirsiniz.

Tuğba Altın
Gıd. Tek / Diyetisyen
Göktürk

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.