Koroner Kalp Hastalığından koruyucu diyet, kan yağlarını düşürmenin yanı sıra şişmanlığın, insülin direnci gelişmesinin önlediği, Tip-II diyabet ve hipertansiyon riskinin azaltıldığı sağlıklı bir beslenme olarak algılanmalıdır.
Blog

KORONER KALP HASTALIĞINDAN KORUYUCU DİYET

Koroner Kalp Hastalığından koruyucu diyet, kan yağlarını düşürmenin yanı sıra şişmanlığın, insülin direnci gelişmesinin önlediği, Tip-II diyabet ve hipertansiyon riskinin azaltıldığı sağlıklı bir beslenme olarak algılanmalıdır. Koroner kalp hastalığından korunmak için iyi beslenme alışkanlığı çocukluk yaşlarından itibaren kazanılmalıdır. Vücudun gereksinimi kadar kalori içeren yeterli ve dengeli bir diyet uygulanmalıdır.

  Diyette alınan doymuş yağ asitleri LDL-K düzeylerini yükseltir. Doymuş yağlar ayrıca insülin direncini de arttırmaktadır. Doymuş yağ asitleri memeli hayvanların etlerinde ve bunlardan elde edilen süt ürünlerinde doğal olarak bulunduğundan doymuş yağlar, örneğin tereyağ kahvaltıda ve yemeklerde ilave olarak kullanılmamalıdır. Yağsız/az yağlı diyet süt ürünleri (peynir, yoğurt, süt) kullanılmalı, kuzu-koyun eti yerine daha az yağlı dana eti ile tavuk, hindi ve özellikle balık tercih edilmelidir. Sakatat, pastırma, sucuk, sosis, salamdan kaçınılmalıdır.

  Diyette alınan kolesterol de LDL-K düzeylerini yükseltmektedir. Kolesterol miktarı yüksek besinler, sakatat (beyin, ciğer, böbrek), tereyağ ve yumurta sarısı doymuş yağlardan da zengin olan gıdalardır. Günlük kolesterol alımının 200 mg’ın altında olması önerilmektedir.

  Trans-çoklu doymamış yağ asitlerinin LDL-K düzeylerini yükselttikleri ve HDL-K’yı azalttıkları gösterilmiştir. Ticari mutfaklardaki kızartmalarda, hazır yemeklerde, börek-çörek (yağlı çörekler, yağlı kraker) yapımında da bu yağlar kullanılmaktadır. Bu yağların tüketimi en aza indirilmelidir.

  Doymamış yağ asitleri çoklu ve tekli-doymamış yağ asitleri diye ayrılırlar. Diyette doymuş yağ asitlerinin yerine çoklu-doymamış yağların konması ile LDL-K’da düşme sağlanabilir.

  Omega yağ asitlerinin diyette alımı arttırılmalıdır. Omega-3 yağ asitleri yağlı deniz balıklarından başka bazı bitkilerde keten tohumu ve yağında, kanola yağında, soya yağında ve fındıkta bulunmaktadır. Günde 5-6 adet gibi az miktarda fındık yenmesinin küçük bir faydası söz konusu iken, total kaloriyi ve omega-6 yağ asitleri alımını da arttıracak şekilde daha fazla tüketilmesinin bir alışkanlık haline gelmesinden kaçınılmalıdır.

   Hayvansal kaynaklı proteinlerin alımı her gün olmamalıdır. Protein gereksinimi, bezelye, nohut, kuru fasulye, mercimek gibi kurubaklagillerden ve tam tahıllardan da karşılanmalıdır. Bu besinler liften de zengin olduklarından kan kolesterol düzeyini düşürmede de yardımcı olabilmektedirler. Baklagiller, tahıllar ve sebzeler diyette önemli bir yer tutmalıdır.

  Gözleme dayalı epidemiyolojik çalışmalar fazla miktarda antioksidan alımının koroner kalp hastalığı riskini azalttığı şeklindedir. Bu nedenle antioksidanlardan zengin sebze, meyve, tüm tahıl ürünleri diyette arttırılmalıdır.

Koroner Kalp Hastalığından koruyucu diyet, kan yağlarını düşürmenin yanı sıra şişmanlığın, insülin direnci gelişmesinin önlediği, Tip-II diyabet ve hipertansiyon riskinin azaltıldığı sağlıklı bir beslenme olarak algılanmalıdır.

KÖTÜ KOLESTEROLÜ AZALTAN KOŞULLAR

– Egzersiz

– Kilo vermek

– Tekli doymamış yağlar

– Zeytinyağı

– Fındık yağı

– Meyve ve sebzeler

– Çoklu doymamış yağlar

– Ayçiçeği yağı

– Mısır yağı

– Keten tohumu

– Ceviz, fındık, badem

– Çözünen lif ürünleri

– Yulaf

 

KÖTÜ KOLESTEROLÜ ARTTIRAN KOŞULLAR

– Kırmızı et

– Sosis, sucuk, salam, pastırma

– Tam yağlı süt ürünleri

– Yumurta sarısı (haftada 3 yumurtadan fazla yenilmemeli)

– Margarinlerin çoğu

– Karides, havyar, kalamar

– Kızarmış yiyecekler

– Liften fakir beslenme

– Kabuklu deniz ürünleri

 

DİYET UYGULANIRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Koroner Kalp Hastalığından koruyucu diyet,  insülin direnci gelişmesinin önlediği, Tip-II diyabet ve hipertansiyon riskinin azaltıldığı sağlıklı bir beslenme olarak algılanmalıdır.

– Diyetiniz ihtiyacınıza göre planlandığı için yiyeceklerinizi belirtilen miktarlarda ve öğünlerde yemeniz gerekir

– Etler haşlama/fırında/ızgara olarak ve sebzelerle birlikte hazırlanmalıdır. Kızartma ve kavurmalardan kaçınılmalıdır.

– Kırmızı eti, yağsız dana eti olarak, tavuk etinin de derisi ve yağlı kısımları ayırarak hazırlanmalıdır.

ÖNERİLER

– Günlük 2 SB (400 ml) süt veya yoğurttan (yarım yağlı süt veya yoğurt tercih ediniz) fazlasını tüketmeyiniz.

– Günlük 60 gr peynirden fazlasını tüketmeyiniz.

– 3 köfte kadar yağsız etten (100 gr) (balık veya tavuk etini tercih ediniz) fazlasını tüketmeyiniz.

– 2 tatlı kaşığı bal, reçel veya şekerden fazlasını tüketmekten kaçının.

– Günlük en az 2 lt su tüketin.

– Günlük en az 2-3 porsiyon pişmiş veya çiğ sebze tüketin.

– Yemekleri yavaş ve iyi çiğneyerek yiyin.

– Kuruyemişleri miktarı aşmadan; fındık 6-7 adet, taze ceviz 3-4 adet, badem 8-10 adet tüketebilirsiniz.

– Omega-3 yağ asitlerinden zengin deniz ürünleri, kırmızı et ve tavuktan daha az yağ ve doymuş yağ içerir. Dolayısıyla düzenli balık tüketimi kan kolesterol seviyesini düzenlemede fayda sağlar. Özellikle soğuk sularda yaşayan uskumru, ton, somon, sardalye gibi yağlı balıklar ile gölde yaşayan alabalıklarda daha fazla bulunur.

Koroner Kalp Hastalığından koruyucu insülin direnci gelişmesinin önlediği, Tip-II diyabet ve hipertansiyon riskinin azaltıldığı sağlıklı bir beslenme olarak algılanmalıdır.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.