FİBROMİYALJİ HASTALARI İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ
- FİBROMİYALJİ HASTALARI İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ
Fibromiyalji Sendromu (FMS) olarak da adlandırılan fibromiyalji, etiyolojisi tam olarak belirlenemeyen kaslarda ağrı, yorgunluk belirtileriyle karakterize, uyku düzeninde problemlere, bilişsel bozukluklara neden olan kronik bir durumdur.
Genetik yatkınlık zemininde inflamatuar, travmatik, immünolojik, hormonal faktörler, depresyon, kaygı durumu ve stresin bu sendromu tetiklediği düşünülmektedir.
FMS durumunda sakınılması gereken besinler çeşitlidir. Besin hassasiyeti kişiden kişiye değişmektedir. Hastaların bir kısmı glütene, bir kısmı süt ürünlerine, bir kısmı da soya, mısır, aspartam monosodyum glutamat gibi bazı koruyucu ve tatlandırıcılara karşı hassasiyet göstermektedir. Besin hassasiyeti olan kişilerde rahatsızlık ve yorgunluk görülmektedir. Vücudun besinlere karşı vereceği tepki cevap dikkatli bir şekilde izlenmelidir.
Kısıtlı bir diyet fibromiyalji gibi immün sistem hastalıklarının oluşma riskini artırmaktadır. Tüketilen besinlerin doğal ortamda yetiştiğinden ve toksik madde içermediğinden emin olmak gerekmektedir. 
Fibromiyaljide Genel Beslenme Önerileri;
– Güne kahvaltı ile başlanmalıdır. Kahvaltı atlanmamalıdır.
– Günde 3 veya 4 küçük öğünler şeklinde bir öğün düzeni oluşturulmalı ve ara öğün alışkanlığı kazandırılmalıdır.
– Öğün araları en fazla 2-3 saat olmalı ve açlık hissi oluşmadan besin tüketimi sağlanmalıdır.
– Öğün atlamaktan kaçınılmalıdır. Açlık hissi şekerli ve yağ içeriği yüsek besinlerin tüketimini arttıran bir unsurdur.
– Ara öğünler besleyici ve kolay ulaşabilir nitelikte olmalıdır. En iyi örnekleri çiğ sebze ve meyveler, meyve/sebze suları, kurutulmuş meyveler, tuzsuz kuruyemişler, yağlı tohumlar ve çavdarlı gevreklerdir. Elbette bunların sınırlı miktarda tüketilmesi ve yaklaşan bir öğün için iştahı engellememesi önemlidir.
– Öğündeki meyve, sebze ve tam tahıllı ürünler (bulgur, arpa, buğday, kahverengi pirinç) gibi kompleks karbonhidratların alımı enerjinin en az %40’ı kadar olmalıdır. Fibromiyalji hastalarında konstipasyon sık görüldüğünden kompleks karbonhidratların artırılması önemlidir.
– Sebzeler su eklenmeden buharda pişirilmelidir. Fazla pişirmek besin öğesi içeriğini azaltmaktadır.
– Doymamış yağlar tercih edilmelidir. Bu yağlar zeytinyağı, mısırözü yağı, aspir yağı, Ayçiçek yağıdır. Tereyağı gibi doymuş yağların tüketimi sınırlandırılmalı, mümkünse margarin kullanımından kaçınılmalıdır.
– Yağsız kırmızı et haftada 1-2 kez tüketilebilir. B12 vitamininin iyi kaynaklarındandır.
– Meyve, sebze, tam tahıllı buğday ekmeği, tahıl ve kurubaklagiller tüketilerek diyetteki posa miktarı artırılmalıdır.
– Şeker tüketimi azaltılmalıdır. Aspartam ve sakkarin içeren yapay tatlandırıcılar ve sofra şekeri yerine doğal bal, esmer şeker ve pekmez tüketilebilir.
– Besin değeri olmayan ve fast food besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
– Gıda katkı maddeleri konusunda dikkatli olunmalıdır.
– Rafine ve işlenmiş yiyeceklerin tüketiminden sakınılmalıdır.
– Kafein, çikolata, kolalı içecekler, alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır.
– Günde en az 10 bardak su tüketmeye çalışılmalıdır. Bunların dışında taze meyve/sebze suları ve bitki çayları da tüketilebilir. Maden suları önerilmemektedir.
– Aşırı tuz tüketiminden sakınılmalıdır. Kaya tuzu ve deniz tuzu sağlıklı alternatifler olup günlük 5 g’ı aşmayacak şekilde kullanılmalıdır.
Tuğba Altın
Gıda Müh.
Diyetisyen
