Blog

DENGELİ BESLENME DENGELİ YAŞAM

Dengeli beslenme dengeli yaşam demektir. Sağlıklı olmak; iyi hissetmek ve hissettirmek, yaşama karşı fiziksel ve mental olarak dayanıklı, sabırlı ve sağlam olmaktır. Sağlığın öneminin farkında olmak, ruh, beden ve zihin bütünlüğünü korumayı amaçlamak, yaşam farkındalığının ilk adımıdır.
  Sağlığın temelini oluşturan beslenme, insanların vücut yapısına, cinsiyetine, genetik özelliklerine, yaşam standartları ve hastalık öyküsüne göre bedenin gerektirdiği tüm besin öğelerini, gerektiren miktarlarda alıp bedeninde kullanabilmesidir. “Gerektiği kadar” tanımının altında yatan anahtar kelime DENGE’dir.
  Yaşamın her dalında olduğu gibi beslenme için de denge en önemli meseledir. Beden ağırlığı kontrolünde temel kural; zayıflamak için kalori açığı yakalamak olduğu gibi kilo artışı için kalori arttırmak ve korumak için ise kalori ihtiyacını gerektiği kadar karşılamaktır. Bu beslenmenin en kaba ve kolay bir matematiğidir. Beslenmede denge ve dengeleme bu matematiğin çok daha ötesinde; içinde duygu durumları, genetik ve sistemik faktörler, yaşam standartları gibi doğru besin seçimindeki ham madde kalitesine, pişirme-işleme-saklama yöntemlerine kadar dayanan kocaman bir dünya içinde yer alan bir gereksinimdir.
  Toplumdaki bireylerin, özellikle çocukların fiziki görünüşleri hal ve hareketlerinden yeterli ve dengeli beslenip beslenmedikleri hakkında fikir edinmek olasıdır. Yeterli ve dengeli beslenen kişilerin görünüşünü; sağlam bir intiba, hareketli ve dikkatli bakışlar, canlı, pürüzsüz ve hafif nemli bir cilt, parlak saçlar, kuvvetli ve gelişimi normal kaslar, akli gelişimi normal, aktif bir kişilik olarak gözlemleyebiliriz. Beslenmenin anne karnından başladığı bu süreçte bebeklerin, çocukların ve adölesan dönemlerin sağlıklı gelişimleri için besin çeşitliliğine ve dengeli dağılıma dikkat edilmelidir.
  Unutmayalım ki hiçbir besin tek başına mucizeler yaratmaz. Besinlerin birbiri ile, zaman ile, bizim ile etkileşimi dengeli beslenmeye giden yolların taşlarıdır. Anne karnında başladığımız bu yola yaşlılık dönemi ile devam ederiz. Yolumuz sağlık ise, beslenmemiz denge, besinlerimiz seçimlerimizdir.
  Yeterli, dengeli, sağlıklı beslenme kuralları arasında “yasak” sözcüğü yoktur. Genellikle bazı besinler ve içecekler için “sınırlı tüketilmeli”, “sık tüketilmeli”, “ara sıra tüketilmeli” gibi deyimler vardır. Dengeleme dediğimiz şey de aslında yetişkin bireyler için haftanın yedi gününü baz aldığımızda toplam kalori içinde yarattığımız kalori açığını; isteğe bağlı olarak “ara sıra tüketilebilir” dediğimiz besinlerin, diyet bütününü bozabilecek fast-food, paketli ürünler, yüksek kalorili ve biyo-yararlılığı düşük besin içeriğine sahip ürünlerden temin edebilme seçeneğidir. Diyet kaçamakları dediğimiz bir seçenektir. Gün içinde kalori ihtiyacımızı belirleyecek olan fiziksel aktivite, stres faktörü, hastalık durumu gibi birçok etmeni göz önünde bulundurduğumuzda bir öğünde yaptığımız kaçamak, diğer öğün ve diyet bütününde dengeyi bozmuyorsa sağlıklı ve dengeli beslenme sürüyor demektir.
Bu yüzden beslenmede sürdürülebilirlik çok önemlidir.  
  Yaprakları kalp biçimini andıran yonca yıllardır besin gruplarının birlikteliğinin ve dengesinin sembolü olmuştur. Yoncanın her bir yaprağında farklı bir besin grubu yer almaktadır. Farklı besin grupları aynı tabakta aynı sofrada denge ile buluşmaktadır. Besleyici değerleri yönünden dört farklı yaprağın içeriğinde yer alan besin gruplarını incelediğimizde;
1. ET, YUMURTA, KURUBAKLAGİL, YAĞLI TOHUMLAR
Bu gruptaki besinler diğer gruptakilerden daha fazla protein içermektedir. Ayrıca demir, çinko, fosfor, magnezyum ve B grubu vitaminleri açısından da zengindir.
Et grubundan günlük alınması gereken miktar 2 porsiyondur.
2. SÜT ve SÜT ÜRÜNLERİ
Süt, yoğurt, peynir ve diğer süt ürünlerinden oluşan bu grup proteinin yanı sıra kalsiyum, fosfor ve riboflavinin de zengin kaynağıdır.
Süt grubundan günlük alınması gereken miktar, yetişkinler için; 2, çocuk, genç, emzikli, menopoz sonrası kadınlar için 3-4 porsiyondur.
3. SEBZE ve MEYVELER
Tüm sebze ve meyvelerin yer aldığı bu grup, özellikle A ve C vitamini, antioksidanlar, bitkisel kimyasallar ve diyet lifi açısından önemlidir.
Sebze ve meyve grubundan günde en az günde 5 porsiyon tüketilmesi gerekmektedir. Büyük meyvelerin (portakal, elma, armut, muz gibi) orta büyüklükte bir tanesi, çilek kiraz gibi meyvelerin yarım su bardağı, kayısı, erik gibi meyvelerin ise 3-6 adedi birer porsiyon sayılmaktadır.
4. TAHIL GRUBU
Karbonhidrat açısından zengin olan bazı vitamin ve mineralleri de içeren bu gruptaki besinler (buğday, pirinç, mısır ve bunlardan yapılan ekmek, makarna, bulgur, şehriye…) günlük enerjinin esas kaynağını oluşturmaktadır. Bu grup niasin, tiamin gibi B vitaminleri ve enerji sağlamaktadır. Kişiler aktivite ve ağırlık durumlarına göre bu gruptan tüketmelilerdir. Beden ağırlığı normal ve orta düzeyde aktivite yapan kişilerin, bu gruptan günde 4-6 porsiyon tüketmeleri yeterlidir.
  Yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayabilmek için, görevleri farklı olan bu 4 temel besin grubundan her öğün, bu mümkün değilse, her öğün belirli miktarlarda tüketilmelidir. Çeşitli besinler birlikte tüketildiğinde, besin öğeleri birbirinin etkilerini arttırmakta, vücuda daha yararlı duruma gelmektedirler. Sinerjik etki adı verilen bu özelliğe en iyi örneklerden biri yeterli alınan C vitamininin demirin emilimini arttırmasıdır. Örneğin, kahvaltıda alınan yumurtadaki demirin emilimi, içilen taze sıkılmış portakal suyu ile birlikte arttırılabilmektedir.
  Bir gruptaki yiyeceklerden fazla alıp, diğer gruptaki yiyeceklerden çok az veya hiç almayan kişiler beslenmede denge bütünlüğünü sağlayamamış olurlar.
Şimdiye kadar Besinlerin seçiminden, öğünlere dağılımından ve kombinasyonundaki dengeden bahsettik. Son olarak besinlerin istemimiz dışında bulundurduğu zararlı etkilerine karşı nasıl bir dengeleme yapabileceğimizi konuşalım.  
  Besinlerimizde üretim, depolama ve taşıma sırasında kullanılan kimyasalların bıraktığı kalıntılar sağlığı olumsuz etkiler. Ancak bunların çok düşük düzeyde alımı insan tarafından tolere edilebilir. Bunların miktarı bazı besinlerde biraz çok, bazılarında yoktur. Sağlıklı beslenme kurallarından biri de beslenmede çeşitliliğe önem vermektir. Tek başına bir meyve ya da sebzeden çok tüketme yerine 3-4 çeşitten tüketme uygulamasıyla, birinde bulunan kimyasal, diğerinde bulunmadığından zararsızdır. Örneğin, havuç toprak altında yetiştiğinden kimyasal kalıntı düzeyi yüksektir. Günde 3-4 havuçtan havuç suyu yapılacağına bir küçük havuç, marul roka gibi sebzelerden salata yapılabilir. Aynı dağılım meyvelerde de yapılabilir. Yine ilaç kalıntısı çok elmadan günde 3 porsiyon alınacağına, 1 elma, 1 portakal yenebilir.
  Dengeli bir beslenme ile ruh ve beden sağlığımızı korur ve iyileştiririz. Yaşam standartlarımızı yükselterek her dönemde sağlıklı bir toplum olma yolunda devam ederiz.

  Nudayspa adresimize tıklayarak diğer hizmetlerimizi görebilirsiniz.

Göktürk Diyetisyen ve Soft Göktürk ekibi olarak her zaman yanınızdayız.

Sağlıkla Kalınv

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.